KAPAT

MERHABA

Eğitimlerimiz ve Akademimiz hakkında bilgi almak istiyorsanız biz sizi arayabiliriz.

* simgeli alanların doldurulması zorunludur. En kısa zamanda size dönüş sağlayacağız.

 

Yabancı Dil Öğretimi ve Çoklu Zeka

 1960’lı yıllardan sonra bireyselliğin öne çıkmasıyla birlikte eğitim dünyasında öğretmen merkezli geleneksel öğretim çerçevesinden, öğrenci merkezli öğretime doğru bir yönelme gerçekleşmiştir. 70’li ve 80’li yıllarda yabancı dil öğretiminde de öğrencilerin sahip oldukları işitsel özelliklerin vurgulandığı Sessiz Yol, Doğal Yöntem, Tüm Fiziksel Tepki Yöntemi, Göreve Dayalı Öğrenme gibi farklı yeni yaklaşımlar ve teknikler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu yönelmeyle birlikte ortaya çıkan yaklaşım ve tekniklerde dikkati çeken konu, Çoklu Zeka Kuramında da olduğu gibi öğrencilerin farklı gereksinimleri ve ilgilerinin eğitim sürecinin merkezini oluşturmasıdır. Buradan anlaşılacağı üzere yabancı dil öğretimi; yöntem, yaklaşım ve teknikleri eğitim bilimlerindeki değişimlerden bağımsız hareket etmemektedir. Bu etkileşimle birlikte Çoklu Zeka Kuramı da yabancı dil öğretimi alanında giderek yaygınlaşmaktadır. Çoklu Zeka Kuramının eğitime uyarlanmasındaki nedenler aynı şekilde yabancı dil öğretimine uyarlanmasında da geçerli olmaktadır. Eğitimin her alanında olduğu gibi yabancı dil öğretiminde de öğrencilere ait farklı zeka türlerinin geliştirilerek öğrenme süreçlerinde olumlu değişikliklerin meydana getirilmesi, kuramın bu alanda uygulanmasının önemini vurgulamaktadır. Bu bağlamda yabancı dil öğretiminde çoklu zeka teorisinin dil öğretmenleri tarafından nasıl uygulanabileceğine yönelik bazı çalışmalar dikkat çekmektedir.

Mary Ann Christison ve Deborah Kennedy (2001) bu alanda bir çalışma yapmışlar ve Çoklu Zeka Kuramının yabancı dil öğretiminde nasıl kullanılabileceğine ve ne gibi sonuçları olabileceğine dair bir değerlendirme yapmışlardır. Bu değerlendirmeye göre Çoklu Zeka Kuramı yabancı dil öğretiminde şu şekilde kullanılabilir: 

1. Çoklu Zeka Kuramı sınıfta, öğrencilerin daha iyi bir anlama geliştirmeleri ve kendi güçlerini ve öğrenme tercihlerini algılamaları için bir araç olarak kullanılabilir. Christison, İngilizce öğrenicileri için zeka tercihlerinin tanımlanması adına bir envanter geliştirmiştir. Öğretmenler bu envanterdeki etkinlikleri uyarlayarak dil öğrencilerinin ihtiyaçlarını belirleyebilirler. Bu envanterdeki bilgi ve fikirler öğrencilerin ihtiyaçlarını ve hedef belirleme süreçlerini yönlendirir. 

2. Çoklu Zeka Kuramı, öğrencilerin zekalarının daha iyi bir biçimde anlaşılması için bir araç olarak kullanılabilir. Çoklu Zeka Kuramının iyi anlaşılması öğretmenin, öğrencilerinin bilgi ve yetenekleri hakkındaki farkındalığını geliştirir ve her öğrenciyi sahip olduğu kapasite doğrultusunda değerlendirmesini sağlar. Verilen bir konu ya da beceride öğretmenler öğrencilerle birçok farklı etkinliği kullanarak beyin fırtınası yapabilirler. Böylece her öğrenci bireysel yeteneklerini ve tercihlerini kullanarak dil yetilerini edinebilir.

3. Çoklu Zeka Kuramı öğrenme biçimlerinde farklılıklar sunarak öğrenciler için yönlendirici bir araç olarak değerlendirilebilir. Bireysel yeteneklerin tanımlanabilmesi öğrencilerin öğrenme etkinliklerini daha iyi algılamalarını sağlar ve kendilerine olan güvenlerini geliştirir. Öğrenciler ve öğretmenler birlikte çalışacakları için zekalar doğal olarak ortaya çıkmaktadır. Öğretmenler bu kuramı uygulamanın daha birçok yararından bahsetmişlerdir. Çoklu zeka etkinlikleri daha fazla öğrencinin derse katılmasını ve dil edinimi imkanlarından yararlanmasını sağlamaktadır. Bir çoklu zeka programında öğrenciler, farklı insanların farklı yeteneklere sahip olduğunu ve herkesin ortaya çıkarabileceği bir yetisinin olduğunu fark ederler. Bu durum grup çalışmasını gerektiren projelerde kolaylıkla gözlenebilir. Örneğin, bir öğrenci, planlamada iyi olduğunu düşünürken diğeri yazmayı tercih edebilir, bir başkası ise projeyi sınıfa sunmaktan hoşlanabilir. 

4. Çoklu Zeka Kuramı, öğrenci ihtiyaçlarını en geniş anlamda karşılayabilecek bir ders planı geliştirilmesi için rehber olarak değerlendirilebilir. Burada amaç belirli etkinlikleri kullanarak zekaları öğretmek ya da aralarında bağlantı kurmak değildir. Asıl amaç, öğrencilerin tercih ettikleri yolları uygulamalarına izin vermek ve böylece bilgiye ulaşmalarını sağlamaktır. Çoklu Zeka Kuramını ders programlarında kullanan öğretmenler öğrencilerin öğrenme tercihlerine ve bireysel yeteneklerine dair daha derin bir anlayış geliştirmektedirler. Öğrencilerin bu kuramla birlikte öğrenme biçimlerinde artan başarıları öğretmenlerin de onlara dair beklentilerini yükseltmektedir. Böylece beklenti-yanıt döngüsü her düzeyde başarının artmasına yol açmaktadır.

 

Bilgi ve İletişim


Bu form üzerinden en hızlı şekilde talebinizi iletebilirsiniz.
En kısa sürede ekibimiz size geri dönüş sağlayacaktır.

Yükleniyor
Yükleniyor...